Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

HALK DAHA NE YAPSIN

Seçim sonuçlarının ardından; her alanda herkes, kendine göre yorum yapmaktadır. Ben, o yorumların detayına girmeyeceğim. Herkesin bir, siyasi görüşü vardır. Beklenen, herkesin karşısındaki insanın, siyasi görüşüne saygı duymasıdır. Normal olanı budur. Bunun dışında yapılan, seçmenin tercihi açısından tüm yorumlar; yorum yapan kişilerin bağlı olduğu siyasi tercih açısından yapılan yorumlardır. O tür yorumlar da; bazen doğru yorumlar olsalar bile; karşı tarafı yaralayan yorumlar olmadan öteye geçmez. Kendi tarafındaki insanlara da; dolaylı olarak mesaj verme, anlamını taşır. Unutmayalım, bugün karşı tarafta gibi görünenler, yarın sizinle birlikte olabilirler. Siyasi hayatımız, bunun örnekleri ile doludur.
Ülke gündeminde, bir seçim vardı, yapıldı. Ancak, sonuçların alınmasından sonra; memnuniyetsizliği olanlar, yorumlar yaparken; Halkı hedef alarak yorumlar yapıyorlar. Bana göre doğru bir değerlendirme değil. Neden derseniz Çok değil, gelecek on ay içerisinde; Bu Ülkede bir genel seçim daha yapılacak. Şu anda şikayetçi olduğunuz Halktan, yine oy isteyeceksiniz. Seçim öncesi, Halkın iradesini, kendi lehinizde oya çevirmek için gösterdiğiniz nezaketi, inceliği, anlayışı, aynen seçim sonrasında da yapmanız beklenir. Çünkü, tekrar o kapıya gideceksiniz. Halkı yaralayıcı, suçlayıcı, aşağılayıcı, yorum yapan insanlar; sadece kendi içerisindeki hazımsızlıkları dışarı vurmuş olurlar. Hele böyle bir hareketin kimi siyasiler tarafından yapılmasını doğru bulmuyorum.
Halk, aynı zamanda sizlerin aldığı kararları uygulayan, bir yapıya sahiptir. Özellikle; seçmen konumundaki insanlara daha nazik ve anlayışlı davranılması taraftarıyım. Hem demokrasinin kaynağı seçmendir, diyeceksiniz. Hem de seçmenin tercihini beğenmediğiniz zaman; seçmeni yerden yere vuracaksınız, olmadı. Bence; neden seçmenle gerekli irtibatı kuramadım, ben meselemi yeteri kadar anlattım mı Acaba neyi yanlış yaptım, neyi yanlış söyledim, gibi öz eleştirilerde bulunmayı daha doğru buluyorum. Önceden de belirttim. Sonuçta; yine o seçmenin karşısına çıkacağım ve yapılacak yeni seçimler için; ondan oy isteyeceğim. O zaman, seçmen kendi hakkında, söylediğimiz hoş olmayan değerlendirmeleri, hatırlarsa; ne olacaktır. Hafızalarında, var olan bu değerlendirmeleri, silmek için ayrıca bir çaba göstermeniz gerekecektir. Unutmayalım seçimler; sadece kendi üyelerimizin katkısı ile; kazanılmıyor. Arkada çok geniş yelpazesi olan, büyük bir Halk kitlesi var. Asıl seçim sonuçlarını da etkileyen fikrime göre, o geniş Halk kitlesidir. Hedef o geniş kitleye, tabana ulaşmak olmalıdır. Onun geniş, teferruatlı analizini burada yapacak değilim. Bu konunun uzmanları; zaten fikirlerini açıkça söylemektedirler. Hatta, siyasi partilere gerekli yol haritasını da çizmektedirler. Durum bu olunca; yönetici konumundaki insanların; o başarının anahtarlarını belirten insanları, ne kadar dinledik Diye kendi kendilerine sormaları gerekmez mi Kısacası, ortada istenmeyen bir sonuç varsa; en küçük ayrıntısından, en büyüğüne kadar detaylı olarak incelemek, analiz etmek gerekir.
Demokrasinin kaynağı olarak gösterilen Milletin, iradesi ile; ortaya koyduğu seçim sonuçları; bir vakıadır. Burada ana faktör; seçmenin tercihidir. Seçmen, sandığa gitmek sorumluluğunu hissederek, seçme hakkını kullanmıştır. Burada önemli olan seçmenin, oyunu kullanmak adına yaptığı fedakarlıklardır. Kimileri epey uzaklardan gelerek oylarını kullanmışlardır. Kimileri sağlığı el vermediği halde; o şarta rağmen oyunu kullanmıştır. Her şeye rağmen, oyunu kullanmaya gitmiştir. Katılım ortalama Batı ülkelerine göre yüksektir. Kimileri de seçme hakkını kullanmamışlardır. Bence, sandığa gitmeme nedenlerinin iyi analiz edilmesi gerekir. Gerçi, otuz Martta yapılan seçimde katılım bir hayli yüksektir. O nedenle Halk ile; barışık olmak lazım. Halk, kendisine düşen görevi yapmaktadır. Öyle birilerinin sandığı gibi, cahil değildir. Kimi zaman arifdir. Kimi zaman çok uyanıktır. Kimi zaman laf daha ağzınızdan çıkmadan, ne demek istediğinizi anlar. Kimi zaman görmeden, duymazdan gelir. Ancak, hem görür, hem duyar.
Kendi Değer yargılarına sahiptir. Kendine göre dokunulmazlığı olan; kutsal kabul ettiği şeyleri korumasını bilir. Hele, hele konu Vatan ve Millet yararı olunca; bir çok şeyden fedakarlık eder. Yapılan şeyler kendi aleyhine de olsa; sineye çeker, sesini çıkarmaz. O nedenle; insanın içerisinden şu soruyu sorma isteği geliyor; Halk, daha ne yapsın… Olaya bir de; bu açıdan bakmakta fayda vardır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi