Geçtiğimiz hafta sonu yapılan 'Şehir Kimliği Çalıştayı' nın Sivas'a beklenen faydayı sağlayamayacağını tahmin ediyorduk ve yanılmamışız. Şimdi merakla Sivaslı bürokratlar toplantısını bekliyoruz. Bizler Sivas'ı düşünen, Sivas için bir şeyler yapmaya çalışan kişileri o kadar çok seviyoruz ki, bu kişiler hele de kaynağın başında olan yani Ankara'da bulunan yetkili bürokratlarsa ve bunlar ilimiz için ekonomik çözümler arayıp duruyorlarsa, fikirlerini de Sivas'a gelip bizlerle paylaşacaklarsa…. Sivas'ımızın gelişmesi için kafa yoran, çaba sarfeden bu kişilerin hepsi de memleketini seven saygıdeğer insanlar. Sivas'ın ve Sivaslının çalışkan insanlara artık daha çok ihtiyacı var.

Cumhuriyet sonrasında devlet yatırımlarıyla yapılan Çimento Fabrikası ve Cer Atölyesi (TÜDEMSAŞ) ile 2000'li yıllara kadar avutulan Sivas artık kabuğunu yırtmış bulunmaktadır. Hükümetlerin teşvik yasalarından da faydalanan ilimiz, aklı başında ve çalışkan yöneticiler sayesinde yılların uyuşukluğunu bir nebze de olsa üzerinden attı. Bu arada, yıllardır Sivas'la kopuk olan Cumhuriyet Üniversitesinin de son yıllarda ilimizin problemlerine el atması sevindirici bir gelişmedir.

İlimizin ekonomik kalkınması için geç kalmış sayılmayız. Bu güne kadar 'un var, şeker var, yağ var ama helva yapan yok' tu. Çünkü Türkiye'nin en zengin maden rezervleri Sivas'ta ama çalıştıramadığımız için Sivas bir maden şehri olamadı. Mera alanı olarak Türkiye'nin en geniş yaylımına sahip ama Sivas bir tarım şehri olamadı. Dünyada bir eşi daha bulunmayan Balıklı Kaplıca'ya sahip, Divriği Ulucami'ye sahip, pek çok eserlere sahip ama Sivas bir turizm şehri olamadı. Göçü önleyemedik, gidenler sermayeyi de götürdüğü için Sivas bir sanayi şehri olamadı. Yıllarca, 'Tekke tarafından esen rüzgar Sivaslının üzerine ölü toprağı serpti' dedik ve 'Sivas emekli şehridir. Çoluk çocuğuna iş bulmak zorunda değilsen burada ye, iç, yat' diyerek bahaneler aradık.

Artık Sivas için kolları sıvayıp çok çalışmanın zamanı geldi de geçiyor bile… Yeni ufuklara doğru bir açılım yapmak gerekir. Demir-çelik, krom ve bakır gibi madenleri çıkardıktan sonra hammadde olarak başka yerlere göndermek yerine sermayeyi Sivas'a çekip yatırımlara yönelmeli ve burada istihdamı artırmayı sağlamalıyız. O zaman Sivas bir maden şehri olur. Hayvancılığın gelişmesi ve hayvancılık ürünlerinin burada değerlendirilmesi, süt ve süt ürünleriyle ilgili yatırımların yapılması göçü de önleyecektir. O zaman Sivas bir tarım şehri olur. Göçü önleyip sermayeyi buraya çektiğin için o zaman Sivas bir sanayi şehri olur. Herkes sizi ve güzelliklerinizi görmek için gelir. O zaman Sivas bir turizm şehri olur. Olur da olur… Çok güzel olur… Sivas ve Sivaslı için çalışanlara Allah güç, kuvvet ve sıhhat versin.
Saygı ve sevgilerimle…