Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

İŞLENEN SUÇLARIN KARŞILIĞI OLAN CEZALAR YETERLİ MİDİR

Yapılan son canlı bomba baskını, bizim bu hadiselerde aktif görev alan insanlar karşısında nasıl yanıldığımızı bir kez daha ortaya koydu. Emniyetin tedbir amaçlı yapmış olduğu araştırmalar neticesinde; tehlikeli gördüğü insanların, kimileri tarafından, korunması, suçsuz insanmış gibi, ilan edilmesinin bedelini ağır ödedik. Ne zaman konu Vatan birliğini korumak, insanımızın can ve mal emniyetini temin etmek, amaçlı yasa çıkarmada iktidar ve muhalefet ortak hareket edecek, merak ediyorum. Beyler, unutmayın söz konusu olan; Vatanın savunması, vatandaşın can ve mal emniyetinin korunmasıdır. Hatırlatalım, dedik. Yakın zamanda, Meclise bu konuda gayet geniş amaçlı bir yasa teklifi sunulmaktadır. Umarım, bazı gerçekler göz önünde bulundurularak, bu yasa teklifi kabul edilir ve hayata geçer.
Son sokak olaylarında kullanılan ve bir, çok vatandaşın canını yakan yakıcı, yanıcı maddelerin insan hayatını tehdit eden bir silah olduğuna; yönelik teklif, var. Her ne kadar; Molotof kokteyl, havai fişek, masum gibi görünse de sonuçta insan canına zarar vermektedir. Bunların kullanılmasından, insanımızın malına ve canına zarar gelmektedir. Doğal olarak, onlara karşı tedbir almakta; Devlet kurumlarının görev alanı içerisindedir. Zaten, Polisin olaylara müdahale etme karar ve yetkisi kendisine verilmiştir. Polis, kendisine saldıran, taş ve sopa ile üzerine gelen insanlara karşı ne yapacaktır Bazen onlarında can taşıdığını unutur, gibiyiz. İnsanlar, demokratik bir hak olan; hak arama ve yürüyüş eylemlerini; sınırları aşarak kolluk kuvvetlerine saldırı eylemine, dönüştürmemelidir. Polisin, gerektiğinde hangi zamanlarda silah kullanılacağı da belirtilmiştir. Burada önemli olan iradedir, sabırdır… Eğer, amaç; can yakmak ise; o zaman polisin de kendisini koruması gerekir. Bu konudaki yasal boşluk doldurulmalıdır. Gerekirse; silah kullanma yetkisi verilmelidir.
Sokak olaylarında, Hem yaşı küçük olan çocukları kullanıyorlar, hem de görünüşte masum gibi görünen; aslında hiçte öyle olmayan yanıcı ve yakıcı maddelerden oluşan el yapımı bombaları kullanıyorlar. Hem amaç; küçük yaştan itibaren, olayların içerisinde büyüterek, ileride daha iyi ve dayanıklı birer militan yetiştirmektir. Hem de bakın, kolluk kuvvetleri, çocuklara saldırıyor, imajını oluşturmaktır. Küçük sokak çatışmaları bunun için bulunmaz bir fırsattır. Önceden göz altına alınan gençler; küçük suçlar işledikleri için karakoldan veya hapishaneden çıkarken kendilerini birer kahraman gibi görüyorlardı. Etrafındaki insanlar tarafından öyle karşılanmaktadır. Böylece yaşı gelince de hazır kıta olarak kendini kabul ediyor. Bazen, iktidar ve muhalefet arasındaki tartışmalarda, böyle durumlara farklı bakıldığını da görmekteyiz. Son, Cumhurbaşkanına, hakaret eden genç, olayında olduğu gibi, farklı davranışları görmekteyiz. Bazen de; aynı suçu işleyen insanlara hem medyamız, hem siyasilerimiz, farklı tepkiler vermektedirler. Daha önceden küçük yaşlarda, çeşitli suçları işlediği iddia edilen yaşı küçük çocuklar, nedense kimsenin gündemine girmemişti. Yazık ki, ne yazık!!! Bu farklı davranışı anlayamıyorum.
Yasalardan amaç suç işleyen insanları caydırmak ise, demek ki; şu ana kadar verilen küçük cezalar onları caydırmıyor. Bu konuda kapsamlı, tatmin edici bir taslak hazırlanarak, yasal boşluk giderilmelidir. Asıl bu çocukları eyleme yönlendiren, onları teşvik eden insanlar bulunmalıdır. O çocukların hesabı onlardan sorulmalıdır.
Eğer kanunlarda bir boşluk varsa; yeni yasama çalışmaları bunun için bir fırsattır. Eğer, istenilirse detaylı olarak konu incelenir ve bu anlamda yasal açığı giderici çalışmalar yapılabilir. Bunun giderilmesi aynı zamanda; yetişmekte olan, genç nesillerini de koruma altına almış olur. Bu konuda Aile ve sosyal politikalar alanında; kimsesiz çocuklar hakkında aldıkları kararları önemsiyorum. İnşallah kurulan; aile ortamında çocukların korunmasına yönelik çalışmalar, sonuç verecektir.
Önemli olan kararlı ve emin olmaktır. Şiddete yönelik eylemlere küçük yaşta çocukların yönelmesini de önlemek bizim görevimizdir. Devlet, olarak bu kanayan yaranın durdurulması alanında çalışmalar yapmak zorundayız. Zira, uluslararası arenada çok ta istenmeyen konumlarla karşılaşabiliyoruz. Devletimiz, suçlu gibi gösterilmektedir.
Dış Devletlere karşı olan imajımız da zedelenmektedir. Sanki; her gün sokak çocukları ile, kolluk güçleri kovalamaca oynuyor, görüntüleri onlar tarafından acımasızca kullanılmaktadır. Bir manada bunun da önüne geçmek lazımdır. Ülkemiz hakkında yayın yapan TV kanalları bunu aleyhimize kullanmaktadırlar. Nedense, onların ellerindeki cana zarar veren maddeler gözükmemektedir. Onlar tarafından, Öldürülen insanlardan hiç bahsedilmemektedir.
Polis vazife, yetkisi kanunu yetersiz geliyorsa; onun en kısa zamanda değiştirilmesi gerekir. Zararın neresinden dönülürse kar oradadır… Son günlerde ceza yasasına idam kararının konulmasına yönelik baskılar, artmaya başlamıştır. Neden cezaların caydırıcı olmadığına dair iddialar mevcuttur. Bu durumun da değerlendirilmesi gerektiğine inanıyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi