
Şadiye ÖZTÜRK
ÖFKE VE SEVGİDE SINIR YOKTUR
Adam, yeni aldığı arabasını yıkarken 6 yaşındaki oğlu yerden bir taş alır ve arabaya bir şeyler yazar. Çok öfkelenen baba, çocuğunun ne yazdığına bile bakmadan oğlunun elini tutar, vurur da vurur.
Hastanede, elindeki sayısız kırık yüzünden çocuğun parmaklarının hepsi alınır. Ameliyattan sonra çocuk, oldukça üzgün olan babasını gördüğünde:
-Baba, Parmaklarım ne zaman çıkacak diye sorar
Adam soru karşısında biter ve yıkılır kalır. Arabasına döndüğünde bu sefer kafasını arabaya vurur da vurur. Sonra gelir motor kaputuna oturur ve işte o zaman oğlunun yazmaya çalıştıklarını görür: 'SENİ SEVİYORUM BABA!'
Öfke ve sevgide sınır yoktur. Her zaman güzel bir yaşama sahip olmak için siz ikinciyi seçiniz. Nesneler, kullanılmak üzere yapılmıştır. İnsanlar ise sevilmek için…
'Hayat yaşamayı, mutluluk gülümsemeyi, vefa hatırlamayı, sevgi de hak etmeyi bilenler içindir' derler. Sayın Anne ve Babalar! Siz de çok iyi biliyorsunuz ki çocuklarımız sevgilerin en fazlasını hak ettiler. 'Çok çalışın, iyi karne getirin' dediniz... Ellerinden geldiğince iyisini getirmeye çalıştılar. 'TEOG' ya da 'YGS-LYS' dediniz, o sınavlara da girdiler ve ellerinden geldiğince bir şeyler yaptılar, puanlar aldılar. Bir üniversiteye yerleşebilen yerleşti, yerleşemeyen önümüzdeki yıl için çalışacak. Onlar çok çalışarak ellerinden geleni yaptılar. Gerisi Cenab-ı Hakkın takdiridir. Öyleyse çocuklarımız sevgimizi fazlasıyla hak ettiler...
Sevgili Yavrular! İyi eğitim alan bir kişi; anadilini çok iyi bilen, bir yabancı dil konuşabilen, temel bilgi ve becerileri gelişmiş, sorumluluk üstlenebilen, geçmişini bilip geleceği planlayabilen, bireylerle sağlıklı iletişimler kurabilen, sevgi-saygı ve hoşgörüye sahip, teknolojiyi üretebilen-satabilen, doğru ve dürüst olan kişidir. İnşallah gelecekte çok iyi bir meslek sahibi olursunuz. 'İdealler yıldızlar gibidir. Onları tutmak mümkün olmayabilir ama karanlık gecelerde onlar bize yol gösterirler.' Sakın ha... Genç insanın kötümser olmasından daha kötü bir şey yoktur.
Kibrit kutusu bir bakıma insanın yaşadığı toplumu ifade edermiş. 'Kibrit taneleri bir amaç için yanarlar. Kimi bir sigara yakar, kimi bir ocak yakar. Kimi boş yere yanıp tükenir hiçbir işe yaramadan. Bazı kibrit çöpleri ise bir ormanı, bir evi, büyük bir alanı yakar kül eder kendisiyle birlikte. İşte insanoğlu da bu... Kimi insanlar kendisinden bekleneni asla yerine getiremez ama kimi insanlar da vardır ki, bir lambanın fitilini yakarlar ama kendileri yok olup gider, ışığı kalır. Bazı kibrit çöpleri de aykırı insanlara benzer. Bütün kibrit çöpleri aynı yöne bakarken onlar kutuda ters dururlar. En tehlikeli olanlar ise, kendisiyle birlikte kutuyu da yakan çöplerdir. Bazı kibrit çöplerinin ucunda kimyasal maddesi yoktur. Ne yaparsa yapsınlar yanamazlar. Ot gibi yaşayıp giden insanlar gibi...' Öyleyse, aldığınız bilgilere göre yaşayınız. Çünkü, 'Bilgisine uygun davranmayan kimse sırtına kitap yüklenmiş merkepten farksızdır.'
'Ne keser gibi ol hep bana, hep bana
Ne rende gibi ol hep sana, hep sana
Olursan testere gibi ol, bir bana, bir sana...'
Sevgi ve saygılarımla......
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.