
Şadiye ÖZTÜRK
ON İKİNCİ CUMHURBAŞKANI HAYIRLI OLSUN
Ülkemiz, yoğun ve tempolu bir seçimden daha çıktı. İlk defa halkın oyları ile; bir Cumhurbaşkanı seçimi yapıldı. Seçim sonunda; Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan, on ikinci Cumhurbaşkanı olmaya hak kazandı. Vatana ve Millete hayırlı uğurlu olsun. Allah utandırmasın. Başarılarını daim etsin.
Bu seçim, şunu ortaya koydu. Senelerden beri, baskıcı bir yapının ortaya koyduğu aday değil, Halkın tercihinin önemine binaen ortaya çıkan aday; Cumhurbaşkanı oldu. Kısacası Halk serbest iradesi ile; kendi seçimin yaptı.
Beklenen o dur ki; senelerce değişik görevde Ülkesine ve Milletine hizmet eden; Recep Tayyip Erdoğan'ın, bu makamda da aynı hizmetlere devam etmesidir. Seçilecek Başbakanla uyum içerisinde çalışarak, daha ilerilere Ülkeyi taşımasıdır. Bunun için; güzel bir zemin olduğu fikrini taşıyorum. Karşılıklı olarak, birbirlerine destek içerisinde; Ülke yararına olacak her hayırlı işte; birliktelik sergilemelerini bekliyoruz. O zaman, Tüm Dünya bizden bahsedecektir.
Yapılan değerlendirmelerin aksine; Türk insanının Vatan ve Millet sevgisinin yanında; çalışkan, haram yemeyen, insanlarını seven, Vatan ve Milletinin her alanda ilerlemesinden gurur duyan bir yapısı vardır. Büyük imparatorluğun yıkılmasından sonra; her alanda bizi çepeçevre saran olumsuzlukların getirdiği sıkıntılar, yokluklar, imkan bulamamalar, insanımızın negatif değerlendirilmesine sebep olmuştur. Bunu hiç hak ettiğini sanmıyorum. Batılı devletlerin imparatorluğun yıkılış süresi sonrasında; bizleri rahat bıraktığına inanmıyorum. Ekmeğe bile muhtaç hale getirerek; kendi başı ile uğraşan, kendi açlığını gidermeye çalışan bir konuma düşürmüşlerdir. Çünkü çevresini düşünmesini stemediler.
Seneler sonra, Almanya işçi noksanlığı çekip de; bizim insanımızdan yardım almaya başlayınca; Milletimiz hakkında ifade edilen şeylerin doğru olmadığı ortaya çıkmıştır. Aslında insanımız çalışkandır, az ile yetinmeyi bilir. Maymun iştahlı değildir. Harama el uzatmaz. Önce Vatan ve Milletinin yararını düşünür. Peki nasıl oldu da, şu anda toplumumuzda yaygın halde bulunan kötü davranışlar, istenmeyen durumlar ortaya çıktı, derseniz İşte, o da görünmeyen işgalin etkisidir. Manen ve kültürel alanda bizim olmayan, kimi zaman bize zorla dayatılan, tercihler sosyal hayatımızı, Aile gerçeğimizi alt, üst etti. Her alanda yapılan kuşatmaların sonucu olarak; bugünkü tablo ortaya çıktı. Yine de, Batı ülkelerinden daha kötü durumda olduğumuza inanmıyorum. Halen iyi bir sosyal dokumuz var, inancımız var, güvencimiz var, suç oranımız düşük, Halkımız bir birine bağlı, halen Dünyada en fazla yardıma muhtaç olanlara en fazla yardım eden bir Milletiz. O nedenle ümitliyiz.
Bize örnek gösterilen; sözde çok çalışkan, disiplinli olduğu söylenilen Batı ülkeleri aslında öyle değiller. Tamam bir takım alanlarda ileriye gitmişler. Doğrudur. Ancak, medeniyetlerinin temeli sömürgeciliğe, çalmaya, yıkmaya, öldürmeye dayalıdır. Halen birtakım ülkelerin zenginliklerini çalmaya devam ediyorlar. Enflasyon açıklarını bu çalmalarla kapatıyorlar. Gelişmekte olan veya geri kalmış ülkelerin zenginliklerini gasp ediyorlar. Dünya üzerindeki en fazla insan kaybının olduğu savaşları yaşadılar. İnsan öldürmeye devam ediyorlar. Koca imparatorluğu petrol gelirleri ve yer altı, yer üstü zenginlikleri için; hep birlikte birleşerek, bir nevi haçlı seferi ilan ederek, yok etmeye çalıştılar. Bütün zenginliklerimizi elimizden aldılar. Bu arada kimi içerimizdeki işbirlikçileri kullandılar. Kullanmaya devam ediyorlar. Köle gibi insanları kullanıyorlar. Az ücretle, mülteci adı altında; sistemli bir şekilde kaçak işçi kullanımına göz yumup, işe yaramaz hale gelince; o işçileri topraklarından kovarak, yeni ve taze insan gücünü kanunsuz bir şekilde kullanıyorlar.
Kısacası hiçbir alanda bizden üstün değiller. Bizden çalışkan değiller. Ancak tüketiyorlar. Medeniyetlerinin gereği budur. Ülkeleri de böl, parçala, yut, taktiği ile; yönlendirmeye çalışıyorlar, EY YÜCE Millet, sizin özünüzde; bütün bu olanları anlayacak, akıl ve fikir var. Çalışacak, bileğinizde gücünüz var. Göğsünüzde, iman gibi sizi her alanda kontrol edecek mekanizmanız var. O halde onlardan her zaman güçlüsünüz. Onlar gibi çalarak, yıkarak, sömürerek değil, kendi bileğinizin hakkı ile; bunları yapabilirsiniz.
İşte size fırsat; yeni bir CUMHURBAŞKANI, yeni bir heyecan, yeni bir beklenti, yeni bir ufuk var. Önünüzde duruyor. Bunu en iyi şekilde değerlendirerek, şu kahrolası sömürgeci güçlere haddini bildirme zamanıdır. O da çok çalışarak, çok okuyarak, Vatanını ve Milletini her alanda güçlendirerek, hiç kimseye muhtaç etmeyerek, Medeniyetimizin ışığında; İnsana hizmet et ki; Devlet yükselsin, mantığında hareket ederek, birbirimize bağlanarak, birbirimize destek vererek, aramızdaki tüm ayrıştırıcı fikirleri elimizin ters ile iterek, yapabiliriz. Bu güç, Bu yürek, Bu iman bizde var… o halde geriye ne kaldı… sadece uygulamak… Hadi ne duruyorsunuz… Hadi yeni ufuklara, hadi yeni atılımlara… birlikte ,beraber yeni başlangıçlara…. Her şey daha iyi, daha güzel olsun… Bunu hak ediyoruz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.