Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

SEÇİLEN VEKİLLERİN FARKLI SİYASİ KADROLARA GEÇMESİ KABUL EDİLEMEZ

SİYASETİN, şaha kalkmak üzere olduğu şu günlerde; Siyaseti basamak yapıp yükselmek isteyenlere inat; DEVLET, yükselsin diye, MİLLET her alanda kazansın mantığıyla; siyasete gönüllü olarak, basamak olmak isteyenlere, Selam Olsun… Ülkeyi, daha iyi yönetebilmek, Halka daha güzel, iyi imkanlar sunmak için; samimiyetle çalışan tüm siyasi kadrolara selam olsun. Bu Ülkenin, darbelerle yönetilmek gibi, bir yanlışın içerisinde olmamasını hedef alarak; Sivil siyaseti yapılabilir kılanlara selam olsun… Halkın iradesini kazanmak için; gerçekten yürekle, istekle, samimiyetle, çalışanlara selam olsun. Bu arada sahtekarca tavırlarla siyasetin içerisinde bulunma heveslisi olanlara; hepten yazıklar olsun… Ümidimiz, öyle adamların siyasi sahnede olmamalarıdır. Siyasi aktörler, umarım, bu tür insanlara geçit vermezler… Tabanlarında senelerden beri çalışan fedakar, cefakar kadrolarını ihmal etmezler… En azından bu tür durumlarda; tabanlarının fikirlerini alırlar.
Öyle karaktere sahip olan insanlar; zaten seçim zamanı geçtikten sonra; farklı siyasi partilere, transfer olma eğiliminde insanlardır. Böyle insanların varlığını kabullenemiyorum. Öyle insanları, farklı beklentiler içerisine girerek; partilerinden aday gösteren yöneticileri de, anlamıyorum. Bir insan düşünün. Seçim atmosferi boyunca; mensubu olduğu partiden aday olabilmek için, çırpınıp durur. Partisinden adaylığını garantilemek için, gece, gündüz çalışır. Hatta, aday olduktan sonra; farklı partilerin, adayları ile; parti politikaları için, fikir tartışmalarına girer. Medyada, salonlarda, konuşmalarda; farklı partilerin politikalarını acımasızca, eleştirir. Aynı adam; vekil seçildikten sonra, bakarsınız seçim sonrası bir takım olaylar, bir takım gelişmeler neticesinde; seçildiği partiden ayrılır. Kendi eylemidir, saygı duymak gerekir. Ancak, onu seçen seçmenler, ona oy verirken, kendi fikirlerini temsil etsin, kendi fikirlerini savunsun, kendi politikalarını yapsın, diye seçmişlerdir. Dürüst olan davranış; o seçilen vekilin, vekillikten de istifa etmesidir. Doğru olan budur. Umarım, Meclis bu konu ile ilgili bir yasal düzenleme girişiminde bulunur. Böyle problemlerin, önü kesilmiş olur. Hiçbir seçmen; kendi oyunun boşa gitmesini istemez. Üstelik kendi oyu ile seçilmiş bir vekilin; kendi oyunu temsil eden zihniyetin karşısında olmasını hiç istemez… Bunu ihanet olarak, kabul eder. Eğer, vekil öyle bir eylem yapacak ise; kendine oy veren insanlara danışmalıdır. İnsanlar, o eyleme destek veriyorlar ise; eylemini gerçekleştirebilir. Yoksa, Siyasi fikir olarak, başkalarının oyu alınarak; siyasi açıdan; bir başkalarına hizmet edilemez.
Gelelim, bu işin başka bir boyutuna; Makalemin başında belirttiğim, gibi; bu işi samimi duygularla yapan, başka amaçlar taşımayan, gece, gündüz ayırımı yapmadan, bu yolda koşan tüm saf, temiz, yanlış düşünceleri olmayan, insanlara selam olsun. İşte, o insanlar; seçilmesi için, her türlü fedakarlığı yaptıkları vekillerinin, öyle elbise değiştirir gibi, parti değiştirmesine şiddetle karşı çıkmaktadırlar. Eğer, vekil istifa edecekse; partiden değil, vekillikten istifa etsin, demektedirler. Öyle olunca; kendilerinin halisane duygularla verdikleri oylar, boşa gitmiş olmaktadır. Neden İstifa eden o vekil, bazen; oyunu aldığı seçmeninin oy içeriğinin tam karşısında olan; başka bir politikayı desteklemektedirler. O davranış, o vekile oy veren insanlar açısından, bir ihanet gibi algılandığından, oy veren tabanı tarafından nefretle anılmaktadır. Çünkü, seçmene göre kendi oyu ile; seçtiği vekil; kendi oyunun karşısında olan; farklı partilerin, fikirlerini desteklediği zaman, kendi oyunun o, vekil sayesinde boşa gittiği fikrini taşımaktadır. Kısacası, kendi ayağına kurşun sıkmış, gibi algılamaktadır. Bu sayede siyasi ortam içerisinde bulunmaktan, nefret eder hale gelmektedir.
Bu Ülkenin seçmeni; falan partiden, filan partiye geçme olayını kabul etmemektedir. Daha önceden de belirttiğimiz gibi seçmen öyle yerli, yersiz parti değiştiren siyasetçileri sevmez. Kendisinin çeşitli şekillerde önüne getirilmesinden de rahatsız olur. Bunun örnekleri toplumumuzda çoktur, saymakla bitmez. Siyasetçiler, göz önünde olan insanlardır. Devlet, yönetme, isteği ve arzusu ile; hareket eden insanlardır. Böyle yüksek bir dava için; yola çıkmış insanların; basit hesaplar içerisinde olmasını, halkımız kesinlikle kabul etmemektedir.
Seçim atmosferinin yaklaştığı şu günlerde; bu tür manevralara şahit olacağız, gibi gözükmektedir. Bazı transfer politikalarının, Bazı siyasi hareketler açısından, Bu transfer olayından; oy oranını etkilemek gibi bir amaçları, olabilir. O olay gerçekleştiği zaman ise; katıldıkları partinin tabanında senelerden beri, o partiye hizmet ederek; farklı beklentiler içerisinde olan insanlara, haksızlık edilmektedir. Onlar, orada hiç hizmette bulunmamışlar gibi, fikirleri dahi alınmamaktadır.
Demokrasi adına utanç verici bir durumdur. Üstelik öyle adamlar bazen, getirilip baş köşeye oturtulmaktadır. Böyle manevralarla oy oranlarını yükselteceklerini sanıyorlarsa aldanıyorlar. Sonuç ta bütün seçimleri Halk yapıyor.
Tercihini ona göre belirliyor. Halkın tercihini kazanmanın yollarını aramak gerekir... O niyetle çalışmak gerekir...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi