Şadiye ÖZTÜRK

Şadiye ÖZTÜRK

TAVIR VE DAVRANIŞLARIMIZI KONTROL ETMELİYİZ

İnsanları birbirine bağlayan en önemli bağ, iyi, güzel davranışlardır. Bu davranışların kuvvetlendirdiği, ilişkiler; insanlar arasında güçlü dostlukların oluşmasını sağlar. O nedenle güçlü dostluklar, her zaman özenilen, gıpta edilen, imrenilerek bakılan dostluklar olmuştur. Bunun tam tersi olarak; bazı insanlar, bazı insanları değerlendirirken belirli bir miktar tanıdıktan sonra; eğer aradığını bulamaz ise; ben bunu adam sanırdım, adamı çok tanıyamamışım, diyerek yanıldığını ifade eder. Neden böyle değerlendirmeler yapılır, biliyor musunuz Herhangi bir insan, bir başka insanı tanımadığı, onun hal ve hareketleri ile, karşılaşmadığı için; beraber seyahat etmediği için, şahsi ilişkileri olmadığı için; başkalarının değerlendirmelerine göre tanımaktadır. Başkalarının değerlendirmelerine göre, yapılan değerlendirmeler; o değerlendirmeyi yapan insanları bağlar. Halbuki, o kişi, hakkında doğru bir değerlendirme yapılması için; biraz önce bahsettiğim ilişkilerin kurulması gerekir. Yahut değerlendirme yapacağınız kişi ile; ortak mekanları belirli bir sürede olsa kullandıktan sonra, birliktelikleri yaşadıktan sonra; değerlendirmeniz gerekir. İşte ondan sonra yapılan değerlendirmeler sağlıklı ve düzenli olabilir. Tam olmasa bile; gerçeğe yakın değerlendirmeler olarak kabul edilebilir. Ancak, bu değerlendirme bile; bazen gerçeği yansıtmayabilir. Çünkü, insanoğlu gerçekten, daha çok tanınması gereken, bilinmesi gereken sayısız özellikler taşımaktadır. Bizler ise; bize yansıyan hal ve hareketleri ile değerlendirmelerde bulunmaktayız. O nedenle; bazen uzun yıllar evli olan insanlar, bazen birbirlerini yeteri kadar tanıyamadıklarından, şikayetçi olurlar
Bir başka yanlış ta; insanların, bir başka insanı kendisinden başkasına, değerlendirme yaparken o insanın parasına, makamına, gücüne, ondan elde edebileceğine inandığı menfaatine göre; değerlendirme yapmasından kaynaklanmaktadır. Kendisi adamı yakından tanırken; bir takım eksikliklerini ve yanlışlarını bilse de; başkalarına çeşitli nedenlerden dolayı söylemez. İşte asıl yanlış buradan kaynaklanmaktadır. Size o insan hakkında bilgi verecek olan insan; o insanın hatasını ve yanlışını bildiği halde size söylemez, kendisi yalan söyler. Böylece o insan hakkında sizi yanıltmış olur. Adam eğer hırsız ise; onun hırsızlığını saklayarak bir nevi suçu gizler. Riyakarlık eder. Toplum içerisinde bu tür davranışların normal bir davranış gibi algılanmasını sağlar. Sonunda karşısındaki insanlara farkında olmadan, koruduğu insanı yanlış olarak tanıtır. Sahtekarlık, yalakalık yapar. Toplum insanının arkadaşlık ilişkilerinin çürük bir şekilde yapılanmasına; yardımcı, olmuş olur.
Atalarımız o nedenle insanları değerlendirirken birebir ilişkilerden sonra değerlendirilmesine yönelik tavsiyelerde bulunmuşlardır. Ancak, birebir davranışlar karşınızdaki insan hakkında fikir edinmenize sebep olabilir. Amma, burada diyeceksiniz ki; davranışı yapan adamın da farklı davranışlar içerisinde olması ihtimal dahilindedir. Çünkü, kendisi gibi güçlü olduğuna inandığı, yahut paralı, makamlı olduğuna inandığı, insanlara davranırken farklı davranır. Kendisinden her alanda, alt tabakadan olduğuna inandığı insanlara karşı farklı davranır. İşte, o zaman; o insan kendisiyle aynı makamda olan birisine; o adamı tanıtırken, değerlendirirken iyi bir insan, yararlı bir insan diyebilir. O, kendine yaptığı davranışa göre; değerlendirmiştir. Aynı kişiyi, kendisi için; olumsuz bir davranış içerisinde görmüş ise; o zaman, o kişi hakkında değerlendirme yaparken; kötü bir insandır, diye değerlendirebilecektir. Halbuki insan aynı insandır. Değerlendirme yapanlar farklı kişilerdir. Onlar da; kendilerine göre yapılan davranışlara göre, değerlendirmişlerdir. Değerlendirilen kişi de aynı kişidir.
Bütün bu örneklerden sonra şöyle bir sonuç çıkarabiliriz. İnsanlar hakkında genel hüküm vereceksek; toplumdaki davranışlarına geniş bir bakış açısı ile bakarak ,değerlendirme yapmak gerekir. Örnekleri her alanda almak lazımdır. Doğruluk, dürüstlük alanı farklı bir alan; insanın insanları mevki, makam, para ve şöhretine göre değerlendirmesi farklı bir alandır. Kendisinden alt tabakadaki insanlara yapmış olduğu davranışlar ayrı bir alandır. Bilgi ve becerisi ayrı bir alandır. İşte, insanları değerlendirirken her alanda değerlendirmek için; olaya bütün olarak bakmak gerekir.
Diğer insanlar açısından en önemli olması gerekeni ise; insanın göründüğü ile değil, yaşadığı ve söylediği ile yapılan değerlendirmelerdir. İşte, bu konuda yanılan bazı insanımız insanları makamına, şöhretine, parasına, mevkiine göre bakarak, değerlendirdikleri için; çoğu zaman yanılmaktadırlar.
İnsan davranışları; bütün insanlara aynı olmalıdır. Dürüst insan her alanda dürüst olmalıdır. Doğru insan her alanda doğru olmalıdır. Güvenilir insan her alanda güvenilir olmalıdır. Davranışlarımızın özü; kişilerden, kişilere göre, değişmemelidir. İnsanı sadece insan olduğu için; sevmeliyiz, saymalıyız, değer vermeliyiz. Yoksa; toplum tavır ve davranışlarını belirleyen sınırlar yok edilirse; o toplumda rahat, huzur, kalmaz. İnsanlar birbirlerine güvenmezler. Her şeye şüphe ile, bakarlar.
İnsanın, mevkine, makamına, rütbesine, parasına, şöhretine göre, nasıl davrandığına değil; Tüm insanlara nasıl davrandığına bakmak gerekir. Bizler, her canlıyı Yaradandan dolayı sevmeliyiz. Özellikle muhatabımız insan ise; daha dikkatli, daha özendirici davranışlar içerisinde bulunmak zorundayız. Adam, git, sende.... diyemeyiz. Kimde ne var, kim bilir. Fikri ile; olaylara yaklaşmamız gerekir. İnsanları küçümsemek, aşağılamak, yok saymak kimsenin hakkı değildir. Allah, böyle bir hakkı kimseye vermemiştir. İnsanlar, bizim hakkımızda; doğru fikir üretsinler istiyorsak; Tüm tavır ve davranışlarımıza dikkat etmek zorundayız. Unutmayalım; her tavır ve davranışımızın muhatabı, mutlaka bir insandır. Sonuçta insandır. O na bu mantıkla yanaşmak gerekir..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şadiye ÖZTÜRK Arşivi