Milletler yetişen yeni nesillerini kendi milli kültürleriyle donatırlar. Çünkü çocuklar her milletin geleceği, yarınlarıdır. Yarınlarını oluşturacak çocuklarına milli-manevi değerlerini aşılayamayan milletler varlıklarını devam ettiremezler, tarihin çöplüğüne atılırlar. BİZİM COĞRAFYAMIZ DÜNYANIN EN ZOR COĞRAFYASIDIR. BURADA MİLLİ KİMLİĞİNİ KAYBETMİŞ MİLLETLER YAŞAYAMAZ. Anadolu yüzlerce milletin yok olduğu bir yerdir. ESKİ ABD BAŞKANLARINDAN BİLL CLİNTON: ''TÜRKİYE, TÜRKLERE BIRAKILMAYACAK KADAR ÖNEMLİ BİR ÜLKEDİR'' diyerek bütün emperyalistlerin gözünün ülkemizde olduğunu bir kez daha göstermiştir. Bütün enerji kaynaklarını merkezinde bir çıkarma gemisi konumundaki Türkiye sanki kollarını bir kartal gibi açmış dünyayı kucaklamaktadır. Dünyayı kontrol etmek isteyen her süper güç, Türkiye'yi kontrolü altında tutmak istemektedir.
Yunanistan'da anaokullarında çocukların süt içtikleri bardakların üzerinde ''İstanbul'u almak için çalışmalısın'' yazar. İsrail'de : ''Dicle-Nil arasına sahip olmak için yaşamalısın'' diye çocuklarını yetiştirirler. Ermeniler Doğu Anadolu'yu almak için çocuklarını yetiştirmektedirler. Bütün bunlar yaşanırken Türk milletinin çocuklarını Türk kültürüyle yetiştirmesine bazı çevreler şiddetle karşı çıkmaktadırlar. Esasen birtakım aklı evveller: ''Küreselleşen dünyada çocuklarımızı dünya vatandaşı olarak yetiştirelim bize yeter'' masallarına Türk Milletini inandırmaya çalışıyor. Dünya'nın tek devlet olduğu, milli devletlere ihtiyaç kalmadığı görüşü tamamen oltanın ucuna takılmış bir yemdir. Emperyalistlerin sömürmek istedikleri ülkeleri çözmek için ürettikleri süslü aldatmacalardır. Çünkü ÖNCE BEYİNLER SÖMÜRGELEŞTİRİLİR. BEYİNLERİ SÖMÜRGELEŞEN ÜLKELERİ HAÇLI ORDULARI GELİR TESLİM ALIR. Irak'ı işgal eden ABD Başkanı BUSH: ''Haçlı seferlerini yeniden başlattım'' demedi mi Milletleşemeyen Irak'ı Haçlılar işgal ettiler, tamamı Araplardan oluştuğu halde milletleşmesini tamamlayamayan Libya'yı haçlılar havadan bombalarla yerle bir ettiler. Suriye'nin durumu ortada. Milli kültürünü kaybeden ülkelerin bağımsızlığını korumalarında dindarlıklarının yetmediklerini görmekteyiz:
Afganistan'da şeriat uygulandığı halde haçlıların işgaline engel olamadılar,
Filistin'de dindarlık çok yoğun yaşandığı halde Yahudilerin işgaline engel olamadılar,
Libya milli değerleri etrafında bütünleşemediği için haçlıların bombalarına engel olamadılar,
Irak'ta dini hayat çok yoğun olduğu halde haçlıların işgaline engel olamadılar.
Hz. Ali, Hz. Hüseyin, İmamı Gazali, Abdulkadir Geylani gibi çok önemli dini şahsiyetlerin mezarları Irak'tadır. Bu, orada dini hayatı olumlu etkilemektedir. Camilere sığmayan cemaat caddelerde namaz kılıyordu ama haçlı işgaline karşı dindarlıkları yetmedi. Yaşananlarda görüldüğü gibi milli değerlerini yaşayamayanların sonu hüsranla bitiyor. Biz Türk Milleti olarak varlığımızı korumak için; TÜRK KÜLTÜR MİLLİYETÇİLİĞİNİ ÇOCUKLARIMIZA KAZANDIRMALIYIZ. Türklük bir ruh halidir, kültür ve yaşayıştır. Bizim en büyük zenginlik kaynağımız imanımızdır. Kastımız asla ırkçılık değildir. Türk milleti tarihin hiçbir döneminde ırkçılık yapmamıştır. Tarihinde kölelik sistemi olmayan tek millettir. Gittiği her yere adalet ve huzur götürmüştür. Batılıların işgal ettikleri her yerde katliam, sömürü ve zulüm yaşanmıştır. Kendi dillerini zorla dayatmışlardır. Hindistan'ın, Pakistan'ın, Yeni Zelenda'nın, Avustralya'nın, Filipinler'in remi dili İngilizcedir. Fas, Tunus, Cezayir gibi 27 ülkenin resmi dili Fransızcadır. Brezilya'nınki Portekizce, Amerika Kıtasındaki onlarca ülkenin resmi dili İspanyolcadır. Osmanlının egemenliği ve himayesi altında yüzyıllarca kalan yerlerde şimdi 64 devlet kurulmuştur. Osmanlının egemenliğinde yüzyıllarca kalan bu 64 devletin hiçbirinin resmi dili Türkçe değildir. Sırplar, Bosnalılar, Macarlar, Yunanlılar, Arnavutlar Bulgarlar, Araplar niçin Türkçe konuşmuyorlar Çünkü Türk Milleti hiçbir zaman ırkçı olmamıştır. Bu da bunun en büyük delillerinden birisidir. Hatta ülkemizin sınırları içinde bin yıldır bağrımızda yaşayan Kürt kardeşlerimizin bir kısmı Türkçeyi bilmemektedir. Bu Türk Milletinin hoşgörüsü ve büyüklüğünün başka bir ispatıdır. Dünyada böyle mübarek bir millet daha yoktur.
Bize küreselleşmeyi, tavsiye eden batılılar kendileri sıkı sıkıya milli değerlerine sahip çıkıyorlar. Fransa'da, Fransızcayı koruma kanunu var. Fransa'da, Almanya'da, İtalya'da, Hollanda'da, Japonya'da İngilizce eğitim yapmak yasaktır. Yabancı isimle işyeri açmak, mal üretmek çeşitli mali cezalarla yasaklanıp engellenmektedir. Hiçbir millet milli değerlerinden vazgeçmezken bizdeki aşağılık duygusundan kurtulamayan içimizdeki beyinsizler Türk kültürünü çocuklarımıza kazandırmamıza ''Türk'e Türk propagandası mı '' diye karşı çıkmaktadırlar. Ülkemizde adeta Türk'üm demek suç oldu.
Alparslan Türkeş: ''BÜTÜN EMPERYALİST MİLLETLER ÇOCUKLARINI ÇAKAL GİBİ YETİŞTİRİRKEN, TÜRK MİLLETİNE ÇOCUKLARIMIZI KUZU GİBİ YETİŞTİRMEMİZİ TAVSİYE EDENLER İHANET İÇİNDEDİRLER. ÇOCUKLARIMIZI KUZU GİBİ YETİŞTİRİRSEK BÜYÜYÜNCE, KOYUN GİBİ GÜDERLER. ÇOCUKLARIMIZI KURT GİBİ YETİŞTİRTİRELİM Kİ HAKKINA SAHİP ÇIKSIN'' diyerek milletimizi uyarmıştır.
Selam olsun; Türkçe yazan, Türkçe okuyan, Türkçe düşünen, Türkçe konuşan, Türkçe sevdalananlara.