Meşhur bir ressam, günün birinde dünyanın en güzel şeyinin resmini yapmaya karar verdi. Bunun için dünyada en güzel şeyin ne olabileceğine dair bilgi toplamak üzere bir yolculuğa çıktı.
Pek çok ülke gezdi ama dünyanın en güzel şeyine rastlayamadı. Ülkenin birinde ağaçlık bir yolda giderken, beli bükülmüş yaşlı bir adamın yol kenarında oturmuş olduğunu gördü. Yanına yaklaşarak ona dünyanın en güzel şeyinin ne olabileceğini sordu. İhtiyar hiç tereddüt etmeden 'İMAN' dedi. Ressam, bir başka ülkede gezerken, bir salonun önünde toplanmış bir düğün kalabalığına rast geldi. Kalabalığın arasına girerek genç geline, 'Dünyanın en güzel şeyi sizce nedir ' diye sordu. Gelin, damadın gözlerinin içine bakarak, 'Dünyanın en güzel şeyi olsa olsa AŞK tır' dedi.
Ressam yoluna devam etti. Savaşta olan bir ülkede yolda giderken cepheden dönen yorgun bir askere denk geldi. Aynı soruyu ona da sordu. Asker; 'Dünyada en güzel şey BARIŞ tır' diye cevap verdi.
Ressam kendi kendine, 'Eğer dünyanın en güzel şeyleri iman, aşk ve barışsa ben bunların resmini nasıl yapabilirim ki' diye düşünmeye başladı. O düşünceyle de memleketine döndü.
Memleketine gelip de evinin kapısından içeriye girdiğinde ise, dünyanın en güzel manzarası kafasında beliriverdi. Ülkesinin insanlarının bakışlarındaki İMAN, karısının gözlerindeki AŞK ve ülkesinde de BARIŞ hüküm sürdüğünü, öyleyse, dünyanın en güzel şeyinin kendi evi ve vatanı olduğunu anlayarak resmini yapmaya koyuldu.
Benim ülkemdeki barışı da kimsenin bozmaya hakkı yoktur. Tam da ülkemde istikrar sağlanmak üzereyken, sonucu ne olur bilmem ama yıllardır peşinde koştuğumuz AB'nin kapısı aralanmışken, Türkiye olarak dünyada itibar kazanmışken, yabancılar memleketime yatırım yapmak üzere düşünürken 'Tezkere' , 'Kobali' , 'IŞİD' diye bizleri de üzmeyin. Ülkemizdeki huzur ortamını bozmayın. Hep böyle, yarınımızdan emin olmadan mı günlerimiz geçecek
Beyler! Bayanlar! Öyleyse, ekonomik istikrarın bozulmasına sebep olup ülkemi yoksulluğun kucağına atan, işsizliğin artmasına sebep olarak pırlanta gibi gençlerin sokakta gezmesine seyirci kalan, içte ve dışta itibarımızın zedelenmesine ülkesini seven insanlar sebep olabilir mi Hepiniz güzel ülkemizi seviyorsunuz biliyorum. Bu güzel ülkeye her zaman yararlı olup zarar vermemeye çalışalım.
Sivasımızda da son yıllarda çok güzel gelişmeler gördük, ilerlemeler kaydettik. Temel ilkemiz; 'Hep ileriye, daima güzel günlere' olmalıdır. Eksiğimiz çok, öyleyse haydi, hem ülkemiz hem de Sivas'ımız için, dünyanın en güzel tablosundaki noksanları birlikte gidermeye çalışalım.
Sevgi ve saygılarımla....