Şu günlerde cadde ve sokaklar cıvıl cıvıl… Çünkü bir elinde çanta, öbür elinde ceketi ya da forması, geleceğine yön verebilmek için okuluna giden ya da okulundan gelen çok sayıda öğrencilerle karşılaşıyoruz. Biz heyecanla onları okula yazdırdık, çocuklarımız ayrı bir heyecanla okullarına gidiyorlar. Hepimizin düşüncesi, mayıs ve haziran aylarında peş peşe gelecek olan sınavlar. Bu sınavlar yüzünden, onları, çocuk yaşta gerçek hayattan koparmış oluyoruz. Çocuğun düşüncesi, yaşayışı, zevkleri, korkuları bizden farklıdır. Ama bu yavrulara daha 2.3. sınıftan itibaren test tekniklerini öğretmeye kalktığımızda, çocukla ergen insan arasındaki basamakları onlara üçer-beşer atlatmak zorunda kalıyoruz.
Masumluk çağını yaşamadan kurnazlaşan, gülüp eğlenmeyi öğrenmeden geleceğin korkusuyla beli bükülen, hayatta başarılı olabilmek için yalan dolana başvuran insan, çocuk olmamıştır. Halbuki yarınki hayatı yaşamaya değer kılan çocuklarımızdır ve sahip olduğumuz en değerli varlıklarımız da onlardır. Her anne babanın çabası onları en iyi biçimde yetiştirmektir. Yıllarca gözümüz gibi baktığımız çocuklarımız bizim geleceğimizin teminatıdırlar. Ama gel gelelim ki; hayat, ciddi ve zor bir mücadele sahası olmaktan çıktı, kumar masası haline döndü. Diploma, çocuklarımıza, hayat sahnesinde verilecek yeri belirleyemez oldu. Bugün büyük diplomalarla sürünen pırlanta gibi gençlerin yanında küçük diplomalarla yüksek yerlere çıkanların çoğalması, okulun itibarını da sarstı. Diplomayı elde etmek için en değerli gençlik yıllarını harcayanların emeği küçümsendi. Şöyle çevrenize bir bakın, üniversite bitirmiş ama işsiz ve boş gezen pek çok genç görürsünüz. Artık hayatımıza yön veren TEOK, LYS, YDS, KPSS gibi bir takım sınavlar oldu. Zamane çocuklarına 'TEST VE TOST ÇOCUKLARI' desek yeridir herhalde… Okullarımızda da eğitim kalmadı sadece öğretim yapılmaktadır. 'Hangi okul iyi okul ' diye sorunca, bir üst okula çok öğrenci kazandıran okul akla gelmektedir. Halbuki elindeki dondurmayı yedikten sonra ağzını sildiği peçeteyi cadde ortasına atan insan hangi okulu bitirirse bitirsin eğitim görmüş denilebilir mi Okul bitirdikten sonra iş beğenmeyen, mutlaka masa başı iş isteyen yani parası çok, işi az yerde çalışmak isteyen gençlere ne demeli Halbuki iyi yetişmiş bir insan ekmeğini taştan çıkarmalıdır. Sevgili gençler ve anne-babalar, sonuç için 'Hakkınızda hayırlısı' diyorum. Bir şey daha… İlköğretim, ortaöğretim, yüksek öğretim, ne mezunu olursanız olun. Sizlere diyorum ki; sizler büyük insanlarsınız. Hepimiz, bugünü dünden, yarını da bugünden daha güzel yapmak için çaba sarf etmeliyiz. Çünkü 'Ülkümüz yükselmek, ileri gitmektir.' Hepinize başarılar diliyorum.
Sevgi ve saygılarımla….