Geçtiğimiz 24 Şubat tarihinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in resmi olarak Ukrayna'yı işgal edeceklerini açıklamasıyla beraber iki ülke arasında bir savaş başladı. Putin, aynı gün yaptığı konuşmasında 'Yolumuza kim çıkarsa, ülkemiz ve vatandaşlarımız için kim tehdit oluşturursa, Rusya'nın karşılık vereceğinin farkında olmalı ve ortaya daha önce tarihte hiç görülmemiş sonuçların çıkacağını bilmelilerdir.' demişti. Aradan henüz birkaç gün geçmişken 27 Şubat'ta tekrar açıklama yapan Putin, bu kez NATO'nun 'yasadışı yaptırımları ve saldırgan açıklamaları' olduğunu söyleyerek Rusya'nın nükleer kuvvetlerine özel talimat verdi!

Bu söylemlerden sonra çok önemli bir konu gündeme geldi. Nükleer silahlar ve bu silahların kullanılması ile ortaya çıkabilecek bir nükleer savaş yani 3. Dünya Savaşı.

Nükleer silahların savaşlarda kullanılma olasılığı her biri değişik etkilere sahip olan ve değişik silahların kullanıldığı iki alt gruba ayrılır.

Birincisi; sınırlı nükleer savaştır. Bu savaş türünde az miktarda nükleer silah kullanılır ve sadece düşman askeri hedef alınır. Yine de bu saldırı sivilleri etkiler ama asıl zarar gören grup askerlerdir. Böyle bir savaşta kullanılmak üzere Soğuk Savaş sırasında birçok ülke tarafından küçük çaplı nükleer silah üretilmiştir.

İkinci olarak; büyük-ölçekli nükleer savaştır. Bu savaş türünde büyük miktarlarda nükleer madde kullanılır ve asker de sivil de dahil olmak üzere bütün ülke hedef alınır. Böyle bir saldırıda bir ülkenin ekonomik, sosyal ve askerî yapısı tamamen yok edilmeye çalışılır.

Bu iki tür arasında nasıl bir bağlantı olduğu bir tartışma konusudur. İki silahlanmış ülke arasında sınırlı bir nükleer savaşın olabileceğini kabul eden savaş stratejisi uzmanları bile böyle bir savaşın kısa zamanda büyük ölçekli bir nükleer savaşa dönüşebileceğini tahmin etmektedir. Hatta nükleer saldırı tamamen askerî bir bölgeye bile yapılsa, ortaya çıkacak radyoaktif maddeler, rüzgâr gibi doğal etmenlerle başka bölgelere taşınarak sivil nüfusta uzun süreli ve yok edici etkilerde bulunacaktır. En iyimser tahminler bile gelecekteki büyük bir nükleer savaşta kısa sürede milyonlarca insanın öleceğini, daha kötümser olanlar ise insanlığın yok olacağını, ekosistemin çökeceğini ve küresel iklimin tamamen yok olacağını söylemektedir.

Tarihte nükleer silahlar sadece 2 kere ve tek taraflı olarak Amerika Birleşik Devletleri tarafından Japonya'ya karşı kullanılmıştır. İkinci dünya savaşının son saldırıları olan Hiroşima ve Nagazaki'de yüzbinlerce insan ölmüş ve etrafa yayılan radyasyonun etkileri günümüzde de hala bölgede yaşayanları tehdit etmektedir.

Geçtiğimiz günlerde YouTube’da bir kanal, Princeton Üniversitesi’nin nükleer savaş çıkması durumunda yaşanacaklara dair hazırladığı simülasyonun videosunu yayımladı. Videoda bulunan senaryoyu sizlere yazı olarak sunacağım.

Simülasyon, alışılagelmiş bir savaşla başlıyor. ABD-NATO ilerleyişini durdurmayı umut eden Rusya, Baltık Denizi’nin ortasındaki Kaliningrad kentinden nükleer bir uyarı atışı yapıyor. NATO ise tek bir nükleer hava saldırısı ile karşılık veriyor.

İlk bombaların atılmasıyla nükleere geçiş eşiği aşılıyor ve savaş, taktiksel bir nükleer harbe dönüşüyor. Rusya, NATO üslerini ve ilerleyen kuvvetleri hedef alarak savaş uçakları ve kısa menzilli füzeler aracılığıyla 300 nükleer savaş başlığı ateşliyor. NATO ise yaklaşık 180 savaş başlığı uçaklarla ateşleyerek karşılık veriyor. İlk üç saatte kayıp sayısı 2,6 milyon.

Rus uçakları üsleri bombalamak üzere harekete geçiyor. Nükleer bombalar Avrupa’nın dört bir yanında patlarken, ABD-NATO uçakları da karşılık veriyor. ABD-NATO uçakları Rusya'ya nükleer bomba fırlatırken, Rusya bu sefer de füzelerini ateşliyor.

Avrupa yerle bir olurken, NATO, ABD’den ve denizaltılardan Rusya’nın nükleer güçlerini hedef alan 600 savaş başlığı ateşleyerek stratejik bir saldırı gerçekleştiriyor. Silah sistemlerini kaybetmek üzere olan Rusya, fırlatma rampalarından, hareketli araçlarından ve denizaltılarından füzelerini ateşleyerek karşılık veriyor. 45 dakika içerisinde kayıp sayısı 3,4 milyona çıkıyor.

ABD’nin saldırısı hedeflere ulaşmak üzereyken Ruslar karşılık veriyor. NATO ve Rusya, karşı tarafın toparlanmasına engel olmak için en çok nüfusa sahip 30’ar şehirlerini ve ekonomik merkezlerini vuruyor. Şehirlerin nüfusuna göre şehir başına 5-10 savaş başlığı fırlatılıyor. 45 dakika içerisinde kayıp sayısı 85,3 milyona çıkıyor.

Şehirler ve ekonomik merkezler vurulduktan sonra toplam kayıp sayısı 91,5 milyona çıkıyor. Bunların 34,1 milyonu hayatını kaybederken, 57,4 milyon insan nükleer bombaların düşmesi sonucunda yaralanıyor. Nükleer serpinti ve diğer uzun vadeli etkilerden kaynaklanan ölümler bu sayıyı yüksek miktarda artıracaktır. Simülasyon bu şekilde son buluyor.

1968 yılında imzalanan Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması, şu ana kadar küresel olarak başarılı olsa da uzun süreli dikkat ve dönem dönem hatırlatma gerektiriyor. Böyle bir savaşın sonucunda kazanan bir taraf olmayacaktır ama kaybeden taraf bütün insanlık olacaktır. Umarız böyle bir durumu hiçbir zaman yaşamayız.