Öfke ciddi bir duygudur, ancak öfkeye eşlik eden duygular, sonradan düşünüldüğünde sizi güldürecek kadar gayri ciddi olabilir
Öfke tehditlere karşı doğal bir uyum tepkisidir saldırıya uğradığınız zaman mücadele etmemizi ve kendimi savunmamızı sağlayan güçlü, çoğunlukla saldırgan bir duygudur. Organizmanın oto kontrolünü sağlayan bir duygudur. Hayatta kalmamız için yaşamsal bir önemi vardır.
Engellenmeye karşı toleransı düşük olan insanlar daha öfkeli olur. Öfke genellikle olumsuz bir duygu olarak algılandığı için kaygı, depresyon veya diğer duygular gibi açıkça ifade edilmez. Öfkeyi kontrol edecek güç özdenetimdir.
Öfke; Kalp damar hastalıklarına, baş ağrısına, yüksek tansiyon ve mide hastalıklarına sebep olacak kişinin fiziksel sağlığı için sıkıntılar oluşturur.
Öfkenin kişiyi uyarıcı, koruyucu ve harekete geçirici bir işlemi vardır. Öfkeli insanlar hemen sonuca odaklanırlar ve eyleme geçme eğilimindedirler.
Öfkenin kronikleşmiş haline düşmanlık diyoruz. Öfke bir yandan organizmaya bir problem olduğun da uyarırken, diğer taraftan da organizmalarının kendisine zarar verse de saldırgan davranma eğiliminin farkına varması konusunda etkin rol oynar.
İnsanları öfkelendiren sebepler engellenme, önemsenme, aşağılanma, keyfi bir tutumla karşılaşma ve saldırıya uğramaktır. İnsan ’haz’ yaşamaya dönük bir canlıdır. Bebek, hayata bütünüyle haz duygusunu yaşamaya yönelik başlar. İnsan haz duygusunun önüne çıkan düzenlemelerin başında eğitim ve terbiye gelir. Haz duygusunu engelleyecek her durum, olay veya kişi, insandaki öfke duygusunun en başta gelen sebebidir.
İnsanın neden öfkelendiği esas olarak aynı sebebe dayansa bile her dönemin kendine özgü engellemeleri vardır.
Çocukluk döneminde eğitim, terbiye ve çocuğun isteklerinin karşısına dikilen yasaklar onu öfkeye sürükler.
Ergenlik döneminde genç, iki temel istek arasında sıkışır. Bir taraftan ailesinden kopmak, bağımsız olmak isterken, diğer taraftan güvensizlik ve yetişkinlerin desteğine duyula ihtiyaç, çatışma ve öfkeye sebep olur.
Yetişkinlikte rekabet şartlar, sorumlulukların getirdiği zorunluluklar insanı engeller ve öfke doğurur. Bu arada reddedilme duygusu ister toplumdan olsun ister aile ve arkadaşlar tarafından olsun, insanda şiddetli bir öfke doğmasına sebep olur.
Orta yaştan ileri yaşa geçenlerde gelecekle ilgili güvensizlik ve bunun getirdiği belirsizlik, yaşın getirdiği sınırlamalar engelleme duygusuna ve öfkeye yol açar.
Her şeyden önce şunu belirtmek gerekir ki, öfke normal ve sağlıklı bir duygudur. Diğer bir deyişle, öfke en insani duygularımızdan birisidir. Öfkesi ve kızgınlığından ötürü insanın kendisini suçlu hissetmesi doğru değildir. Sağlıksız olan, öfkenin saldırganlığa dönüşmesidir.
Engellenmeler bir enerji doğurur. Bu enerji yapıcı da kullanılabilir, yıkıcı da kullanılabilir. Sağlıklı bir biçimde dışlaştırılmış öfke amaca yöneliktir, çoğunlukla toplumsal olarak kabul edilebilir biçimdedir ve çok kere uzun vadede kişiye yarar getirmesi mümkündür. Öfkenin sağlıksız olarak dırlaştırılması ise saldırganlık ve şiddet biçimindedir ve en büyük zararı kişinin kendisine verir.
Öfke çözüm üretmez, Öfkenin gerçek nedenini bulun. Umutsuz, korkak, çaresiz, suçlu, yitik, terk edilmişlik öfkeye sebep olur.
Mantık öfkeyi yener! Öfke kişiyi mantık dışına iter. Bu durumlarda olabildiğince mantıklı olmaya çalışmak öfkeyi yener.