Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesinin yetkin hocalarından Sabri Erturhan hocamızın sessiz sedasız Sivas'tan ayrılarak Yalova'ya gittiğini duydunuz mu?

Ben duyunca çok üzüldüm.

Bir defa Hoca benim çok yakın dostumdu. Sonra çok iyi bir ilim adamıydı. İslam Hukuku alanında bırakın Sivas’ı, Türkiye’nin en yetkili hocalarından biriydi.

Dostumdu dedim, tarif edecek olursa dostluk; zaman içerisinde birbirini tanıyan insanların menfaatsiz ve çıkarsız kurdukları derin bir bağdır. Sevgi ve saygı da bu bağın perçinleridir. İşte tam da böyle, aramızda derin bağlar vardı.

İşte bu yüzden bir dostumun nakl-i mekân etmesine çok üzüldüm.

Dostluğun gereği olan samimiyet, vefa ve fedakârlık onun en güzel sıfatlarındandı.

Mütevazı idi. Onun hiç mağrur halini görmedim. Oysa birçok konuda bazı meslektaşlarının fevkindeydi. Gurur, kibir onun yanından bile geçemezdi.

Çok cömertti. Onun olduğu bir mecliste kimsenin elini cebine atmasına fırsat vermez, ısrarlara da aldırmazdı.

Güler yüzlüydü. Yine hemen her vakit tebessümü yüzünden eksik etmez, gülünce gözlerinin içi gülerdi.

Her zaman olmasa da zaman zaman haklı olarak bir şeye canı sıkılınca, canının sıkıldığını ta karşıdan yüzünün halinden anlardınız.

Çabuk kırılırdı ama size pek kırıldığını belli etmemeye çalışırdı. Ayrıca latifeyi çok severdi. Eğer çok hoşuna gittiği bir fıkra veya bir olay varsa uzun zaman onu tekrar eder, önce kendisi güler sonra dostlarını güldürürdü.

İşte ben böyle cömert, alçak gönüllü güler yüzlü, latif, ilim ve hilim sahibi bir dostun şehrimizden sessizce ayrıldığını duydum da çok üzüldüm.

Haydi siz benim yerimde olun da üzülmeyin bakalım.

Sadece bu kadar mı? Onun çok iyi bir bilim adamı olduğunu söyledik değil mi? İsterseniz internetten hangi eserleri yazdığına bir bakın. Şimdi eserlerini buraya yazsam yerimiz almaz. Benim bildiğim her biri bir hazine mesabesinde yayınlanmış en az 6 veya 7 adet kitap, kim bilir kaç tane makale, çalıştırdığı öğrencilerine ait kaç tane doktora tezi, sayısız yüksek lisans tezi vs…

Bunları saydıkça canım sıkılıyor. Hocayı Yalova'ya kaptırdık. Artık Yalova Üniversitesi İslami ilimler Fakültesinde ders verecek. Orada da çok güzel çalışmalar yapacağına yürekten inanıyorum ama gene de üzülüyorum. Bir ilim adamının Sivas'tan ayrılması beni üzüyor. Hele bu ilim adamı 40-50 yıllık dostumsa...

Ne yapalım çare yok. Bundan böyle Yalova'da da bir dostumun olduğunu ve onu ilk fırsatta da ziyaret edeceğimi düşünerek müteselli oluyorum.

Allah sizi tul-i ömürle muammer eylesin aziz hocam.