100 yıldır karanlık çağda yaşayan Ümmeti Muhammed'e müjdeler olsun!
Çağımızın Firavunları olan Küreselcilerin ve Süper Güçlerin Suriye Devrimine engel olmaya güçleri yetmedi.
Biriken suların barajın duvarını patlatması gibi, hükümranlıklarını akıl almaz işkence ve zulümlerle, katliamlarla sürdürmeye çalışan çağdaş Neronların zulmettiği halkların gücü galip geldi.
100 yıl önce Osmanlıyı yıktıklarında Dünya çapında yapacakları katliam, sömürü ve alçaklıklara engel olacak bir güç kalmadığı için günümüze kadar alabildiğince sömürdüler, milyonları katlettiler, ülkelerini ve sahip oldukları bütün varlıklarını çaldılar.
Özellikle 40 parçaya böldükleri Osmanlı - İslam coğrafyasında başa geçirdikleri işbirlikçi hırsız zalim diktatörlerle elbirliği yaparak soygun ve zulümlerine devam ettiler. Hiçbir İslam ülkesi gün yüzü görmedi. Savaşlar, katliamlar, işkenceler... Dünyada en ucuz kan Müslüman kanı oldu. Başka ülkelerde insanlar üçer beşer ölürken Müslüman diyarlarında ellişer, yüzer, beş yüzer öldürüldüler.
Buraya kadarmış.
Sanmayın ki bu iş Suriye ile kalacak. Bu devrimin verdiği güç ve moral ile öncelikle halkı Müslüman ülkelerde olmak üzere tüm esir halklar ayağa kalkacak ve başlarındaki işbirlikçi hırsız tiranları yıkacaklar. Bu devrimlerle birlikte başta Amerika olmak üzere bu despotlara destek olan soyguncu ülkeler de hızla güçlerini kaybedecekler ve bugünlerini mumla arayacaklar.
Bu arada İsrail'e de geçmiş olsun. Gazze ve Lübnan'da yaptığı hunharlık ve zulümler için hesap verme zamanı geldi. Önce Suriye'de işgal ettiği topraklardan kaçacak, sonra üzerine çöreklendiği Filistin topraklarından çekilecek. Ancak bu geri çekilmesi onu kurtarmayacak. 70 yıldır zulmettiği, kadın çocuk demeden katlettiği başta Gazzeliler olmak üzere bütün mazlumların hesabı bir bir sorulacak.
İsrail'in böylesine panikleyerek deli danalar gibi sağa sola saldırmasının sebebi ne sanıyorsunuz?
Ancak bu yaptığı zulümlerin hesabı görüldüğü zaman onu savunacak hiç kimse olmayacak ve kaçabilecek hiç bir yerleri olmayacak.