Kıbrıs Rumları rahat durmamış, Limasol'daki Ecdad yadigârı kapalı bir camiye saldırıp, şurasına burasına haç çizerek kendilerince hakaret etmişler...
Küffarın mabede dokunması bir Müslüman için bardağı taşıran son damladı elbet…
Ancak şahsen benim kanadım öylesine kırık ki;
Zira;
Kıbrıs Türk kesiminde de herhangi bir mabede aynı hakareti yapabilecek binlerce din düşmanı olduğunu biliyorum.
Bırakın Rumlara kızıp öfkelenmeyi, asıl bizimkilerin durumu içimizi burkmalı, dizlerimize vura vura dövünmeliyiz.
Ne çabuk unuttuk, Rumlara dost bize düşman olduğunu gizlemeyen bir vatansızın; senelerce Cumhurbaşkanlığı yaptığını ve son seçimde kıl payıyla indirebildiğimizi...
Rum Rumluğunu, gâvur gavurluğunu yapar, yapıyor ve yapacak...
Ancak, onlardan hiç de aşağı kalmayan bizim ellik gâvurlarını bile bile, kimde mecal kala ki Rumlara laf söyleye.
Kıbrıslının ekserisinde Vatan, Millet, Tarih, Dil ve Din gibi kutsalların alıcısı yok dostlar.
Yüzlerce boynu bükük mabedin kapısında; Denktaş’ın astığı paslı kilitler duruyor hala.
Kıbrıslı gidiyor elimizden...
Kıbrıs'ı kaybediyoruz.
Derhal ve topyekûn çarşısından sokağına, bostanından bağına, hanesinden ervahına… Milli ve manevi bir uyanış başlatılmalı.
Tabii eğitim de bu şuurla yeniden planlanmalı...
Diyeceğim ama acı acı güleceğinizi hissediyorum...
Böyle bir ilacımız olsa, önce kendi başımıza sürerdik değil mi
Siz de haklısınız...