Bütçe maratonu başlıyor. Yaklaşık bir ay sürecek maratonda, Meclise sunulacak bütçedeki ayrıntılar belli olmaya başladı.

Bugüne kadar ki bütçelerde en fazla payı Milli Eğitim Bakanlığı aldı. 2022 yılı bütçesinin yüzde 15,6'sı Milli Eğitim Bakanlığı'na ayrıldı. Gelecek yıl bakanlığa 189 milyar lira kaynak aktarılacak.

Yüksek öğretim de dahil edildiğinde eğitim bütçesi yüzde 29,4 artırılarak 273 buçuk milyar liraya yükselecek.

Burs, barınma, kurs, pansiyon ve ücretsiz kitap hizmetleri ile birlikte eğitime ayrılan pay 300 milyar lirayı aşacak.

Sağlığa 121 milyar, ulaşıma 92 milyar lira ayrıldı

Ulaşıma yaklaşık 92 milyar, sanayinin gelişimine ise 32 milyar lira harcanacak. Tarım ve Orman Bakanlığının bütçesi yüzde 25 artırılarak 64 milyar liraya ulaştı.

Tarımsal sulama ödenekleri de yüzde 39 artırıldı. Sağlığın bütçedeki payı ise yüzde 7 arttı.

Bütçeden savunma ve güvenlik birimlerinin ihtiyaçları için ayrılan kaynak yaklaşık yüzde 30 artışla 181 milyar liraya ulaştı.

Evet genel hatları bunlar.

Buradaki asıl amaç, Sosyal devlet olmanın gereği olarak; eğitim, sağlık ve barınma meseleleri sorun olmaktan çıkıncaya kadar, tamamına yakını ücretsiz oluncaya kadar; bu mücadeleye devam edilmelidir. Buna bağlı olarak, sosyal tabakalar arasındaki sıkıntıların devam edeceği fikrini savunuyorum. Sosyal barışın, temini için söylediğim gerçeklerin devleti yönetenler tarafından; dikkate alınarak, sorunların çözüleceğini umuyorum. Paylaşımın daha adaletli, bölüşümün daha adaletli, herkesin daha eşit şartlarda muamele gördüğü, zamanları görmek istiyorum.

Parası ve gücü olanların kendilerine göre; en üst düzeyde hayat tarzını benimsemelerini, yadırgamıyorum. Öyle bir hayat tarzı onların tercihidir. Benim beklentim, son zamanlarda sosyal hayat açısından; Devlet eli ile başlatılan çalışmaların ücretsiz eğitim, sağlık ve barınma hedeflerinin gerçekleştirilmesine kadar devam etmesidir. Bu kadrolardan bunu beklemek hakkımız olsa gerektir… Umutla bekliyorum…

Piyasa ekonomisine geçtiğimiz yıllardan beri; Devlet, eğitim, sağlık, hizmetlerine  özel hizmet alanları oluşturdu. Özel okullar, Özel Hasta Haneler...

Özel Hasta Hanelerde Fetö' den dolayı görevden atılan sağlık personeli çalıştırılmaktadır. Eğer etüt salonlarında da böyle bir durum var ise; eski dershane olayları tekrar yaşanacak demektir.  

Dar gelirliler ve Orta gelirliler için, Parası ile, özel eğitim, sağlık hizmeti alma şansı, barınma sorununa çözüm bulma, dersen çalışan kesim için; çok zor bir olaydır. Ekonomik olarak bu imkanlardan yararlanma şansı yoktur. Özellikle barınma konusuna Devlet daha bir yardımcı olmalıdır.

Toki' nin yaptığı çalışmalara rağmen; çalışan kesimin barınma ihtiyacı giderilememiştir. ARSA VE İNŞAAT ÜZERİNDEN ASTRONOMİK PARALAR KAZANILMAKTADIR. Bu alanlardaki, sıkıntının giderilmesi için; Devlet, kontrollü bir şekilde bu alanlardaki ihtiyacın giderilmesi için,  el atmalıdır. Ancak, sosyal devlet; insanına bu alanlarda yeteri kadar hizmet verdiği zaman; sosyal devlet olma özelliğini korur. Yapılan iyi niyetli çalışmalar olduğunun farkındayız, ancak yeterli değildir.

BÜTÜN BUNLARA KARŞILIK, GÜÇLÜ SERMAYE HER ALANDA DAHA ZENGİN OLMAKTADIR. Buna bağlı olarak; gelir dağılımındaki dengesizlik gittikçe artmaktadır. Belki, orta sınıf ile; ona yakın olan daha alt kademelerdeki gelir guruplarında, yakınlaşma olabilir. Güçlü sermaye gurupları son senelerde zaman, zaman, devleti yönetenlerin de ifade ettiği gibi; daha fazla kazanmaktadırlar. Buna karşılık, o kadar kazanca sahip olan sermaye, yeteri kadar vergi verebiliyor mu Sorusu akla gelmektedir.

Dar ve Orta gelirli vatandaşların daha fazla refah seviyesine erişmesi için, piyasadaki temel ihtiyaç maddelerine yapılan, yapılmak isteten aşırı fiyat artışları mutlaka kontrol edilmelidir. Yani mutfağın ateşi söndürülmelidir.

O zaman Bütçe hedefine ulaşmış olabilir...