Dünya   devletleri özellikle gücü elinde bulunduranlar, Barış ortamının olması için hiç gayret göstermiyorlar. Barış istenen bir yerde silah üreten firmaların dünyanın en çok kazananları olmasını ne ile açıklarız...

Barış ortamının temin edilememesinin; en büyük nedeni, yine bizzat insanın kendisidir. İnsan; her şeyin kendi, fikrine uygun, kendi hayat felsefesini benimseyen bir ortamda; barışın geleceğine inanmaktadır.  Kendisi gibi düşünmeyen, farklılıklar taşıyan insanlara, yaşama hakkı tanımaz. Kısacası; kafasındaki barış ortamının, çizgilerini, kendisi belirlemektedir. Hal böyle olunca; Dünya'da milyarlarca insanın var olduğunu düşünürsek, işimizin ne kadar zor olduğunu görebiliriz.

İşte tam burada; aynı fikirde, aynı düşüncede olan; aynı hayat tarzına ve felsefesine inanan insanlar; kendi kurguladıkları barış ortamını temin etmek için; kendileri gibi düşünmeyen, diğer insan guruplarına, fikirlerini   ve düşüncelerini öncelikle kabul ettirme girişiminde bulunmaktadırlar.  Onlara göre; barış ortamı, öyle kurulabilir. Eğer, karşı taraf o, düşünceleri ve fikirleri kabul ederse; görünüşte, sorun çıkmamaktadır. Ancak, karşı taraf; eğer fikir ve düşüncelerini kabul etmez ise; o zaman, karşı tarafa; fikir ve düşüncelerini    zorla kabul ettirme, mücadelesi başlar. Bu mücadele; en küçüğünden, en organize şekline kadar; adına savaş, denilen mücadele yöntemidir.

Olaya, Uluslararası boyuttan baktığımız zaman bunu daha açık ve net olarak görebiliyoruz. Dünya üzerinde güce sahip olan devletler; çeşitli nedenlerle, herhangi bir ülkeye saldırı düzenleyecekleri zaman; oraya barış götürmek, istediklerinden bahsederler. Bir de işin öte yanı vardır. Savaş deyince; sadece silahla yapılan savaşı anlamamak lazımdır. Ülkeler arası ilişkilerde; savaşın her türlüsü, bir anlamda; devam etmektedir. Soğuk savaştan tutun; ekonomik, psikolojik savaşa kadar. Ne zaman ki; sıcak savaş dışındaki, savaşın değişik metotları başarılı olamaz ise, o, zaman aleni olarak çeşitli bahanelerle, sıcak savaşı tercih ederler. Yani cephe savaşını...

Rusya Ukrayna savaşı bunun en açık örneğidir...

Bu bahanelerin başında; savaş ilen ettikleri topraklara, barış götürmeyi, amaçladıklarını söylerler. Böylece sıcak savaş ortamına girerler. Saldırı ve işgal başlar.

Dünyadaki, en büyük savaşların bile; barış, sözü telaffuz edildikten sonra çıkması da ayrı bir gerçektir. Dünya üzerinde gücü elinde bulunduranlar her anlamda; sömürdükleri, esir aldıkları, kontrol ettikleri; gurup ve devletleri, kendi yararları için kullanırlar. Onlar için; önemli olan kendi menfaatlerinin devam etmesidir. Son günlerde; Ülkemizin güneyinde olan olaylarda bizim yanımızda olduğunu iddia eden ABD, kendi senatosunda PYD, PKK, güçlerini desteklediklerini, eğittiklerini açıkça ifade etmektedirler. Bir taraftan gizlice daiş, desteklenip; öbür taraftan daiş ile mücadele ettiğine inandıkları güçleri desteklemek, neyin ifadesidir Hala terör örgütlerine her türlü desteği vermektedirler. Bu anlayış; sadece gücü ve silahı elinde bulunduranların, anlayışıdır. Sömürge güçleri; bugün, sıcak savaş olan her tarafta, boy göstermektedirler.  Sorduğunuzda; bunu barış için, yaptıklarını söyleyeceklerdir.

Bunu yapanlar senin silah gücünün yükselmesinden rahatsız olurlar. Nükleer enerjiye sahip olmanı istemezler. Nerde senin güçlenmene yönelik bir girişimin var ise, önüne engel çıkarmak için her yolu denerler. Hatta içinizdeki bazı insanları bile, size karşı kışkırtırlar.

Gerçek barış; Kendi DEVLETİNİN, güçlü olmasından geçer. Eğer; karşı taraflar senin caydırıcılığına, gücüne inanıyorlarsa; barış ortamı sağlanır. Yoksa; senin öyle bir gücün olmadığı takdirde onların oyuncağı olursun. Afrika'da doksanlı yıllarda; yerli kabileler, birbirlerini öldürürken, batılı devletler; her iki tarafa da barış adına yardım edip, birbirlerini parçalamalarını keyifle seyrettiler.

Barış, kelimesinin anlamı, senin gücünle orantılıdır. Eğer gücün var ise; o kelime bir anlam taşır. Bunun için de çok çalışmak gerekir, çok çalışmak... O çalışmalar sayesinde; senin söylediğin, barış, kelimesinin anlamı olur. Yoksa; barış kelimesinin yerini savaş kelimesinin doldurması, kaçınılmazdır... O barıştan söz eden devletlerin bir anda savaş canavarlığına soyunduğuna şahit olursun...

Artık, Dünya' da hakim güçler barış, kelimesinden bahsettikleri zaman; irkiliyoruz. Yine nerede, sıcak savaş çıkaracaklar, beklentisi içerisine giriyoruz...

TOPRAKLARINDAKİ, Barış ortamı senin gücün ile ilgilidir...